Alevilikte kadın-erkek ayrımcılığı kesinlikle yoktur. Alevi meclisinde kadın-erkek değil ‘can‘ vardır. Güncel yaşamın yanısıra her türlü dini ritüele kadın hiçbir sınırlamaya tabi tutulmaksızın katılır. İslamda bir erkeğin birden fazla kadınla evliliği hoşgörülürken, Hıristiyanlık ve Yahudilikte kadın üst düzey dini makamlara layık görülmezken, Alevi inancı bilgi ve görgüsü oranınca kadını erkekten ayrı tutmaz. ‘Ana‘ olarak tanımlanan dini önderler Cem töreni gibi Aleviliğin en önemli ritüellerini bile yönetebilir.
Alevilikte tek eşlilik tartışmasız esastır. Kadın ikinci sınıf insan olarak görülemez. Anne ve babanın çocukları arasındaki kız-erkek ayrımı yapması kabul edilmez. Mirasta kadın ve erkek eşit paya sahiptir. Erkek, toplumu ikna edecek bir sebep göstermeksizin eşini boşarsa ‘yol düşkünü‘ kabul edilir ve cemlere alınmaz.
Kadın doğurgan özelliği sebebi ile rahman ve rahim olarak kabul edilir ve ayrıca saygı duyulur. Terbiyeyi, insan sevgisini, saygıyı çocuklarına ilk öğreten o olduğundan toplum içinde görevi ve önemi yadsınamaz. Başta İslam olmak üzere birçok dinde kadına örtünme, erkeklerden daha geri planda durması emredilmişken, Alevilikte ahlak kuralları dahilinde olmak üzere kadının giyimine, toplum içindeki hareketlerine sınırlama getirilmez.