Aleviliğin kendine özgü yaşam felsefesinde hemen hemen diğer tüm inanışlara oranla insana olağanüstü bir sevgi ve saygı vardır. Diğer büyük dinlerde insan “kul” konumunda iken Alevilik ona tanrısal bir saygınlık vermiş ve bu inanışa gönül vermiş herkese insana bu değeri vererek yaklaşmasını öğütlemiştir. Pek çok savunucusunun acımasızca katledildiği Alevi inancının temel anlayışı, Hallacı Mansur‘un “En-el Hak” diye ifade ettiği “Tanrıyı insanlaştıran, insanı tanrılaştıran” sevgi anlayışıdır. Hakkı ademde gören bu anlayış insanı yücelten bir anlayıştır. İşlediği günahlar, çiğnediği yasaklar için cinler, periler, cehennem azabı gibi akıl almaz cezalar öngörülmemiş sadece aslına ermemiş bir yaratık olarak ömrünü tamamlama ve haksızlıklardan dolayı çekeceği vicdan azabı ceza olarak kabul edilmiştir. Bu sonuca öldükten sonra yapılacak tanrısal bir yargılama ile değil bu dünyadaki yaşamında ulaşacağı söylenmiştir. Bu yüzden Alevilerin bu dünyayı cennete çevirmekten başka gayeleri yoktur.
Alevi inancına göre iyi, kötü, melek ,şeytan ne varsa insanın kendisindedir. Her türlü olgu insanın kalbinde saklıdır. İnsan sevgisi inancin esasidir. “Ademden baska yerde Hak aramak nafiledir” Hace Bektaş-ı Veli; Alevilikteki insan anlayışını ve insanın yerini kısaca şöyle ifade eder:
Hararet nardadir, sacda değildir
Keramet bastadir, Tac’da değildir
Her ne ararsan kendinde ara
Kudüs’te, Mekke’de, Hac’da değildir
Sevgi olmaksızın hiçbir şeyin yaşayamayacağı inancından hareketle; sevgi adeta din derecesinde ifade edilmistir. Geçtiğimiz yıllarda aramızdan ayrılan Aşık Hüdai bunu şöyle ifade eder :
Canan bizim canımızdır
Teni bizim tenimizdir
Sevgi bizim dinimizdir
Başka dine inanmayız
Alevilikte insana yabancı olan hiçbir şeyin bu inançta yeri yoktur. Herşey insan içindir. Bu nedenle Alevi felsefesinin, Alevi inancinin özü; insan sevgisidir, hoşgörüdür. İnsan incitmenin, hakkını yemenin en büyük kusur sayıldığı Aleviliği, Yunus Emre şu dizesi ile çok güzel özetlemiştir :
Bir kez gönül yıktın ise
Bu kıldığın namaz değil
Yetmiş iki millet dahi
Elin yüzün yumaz değil
Kısaca Alevilik, din, dil, ırk, cinsiyet ayrımı yapmaksızın tüm insanlara tanrı mertebesinde yaklaşan, hümanist anlayışın en güzel örneklerini pratiktede de vermeyi başarmış evrensel insan sevgisinin adıdır.