Bu karar, Madımak Oteli’ni yakmak için 8 saat otel önünde “yakın ula yakın” diye çığlıklar atan, “Cumhuriyet burada kuruldu, burada yıkılacak” diyen binlerce katliam sanığının affedilmesidir! Mahkeme bu karar ile bir kez daha Alevileri yakmış, Madımak’ta canlarımızı yakarak insanlığa karşı suç işlemiş binlerce katliam sanığını cesaretlendirmiştir.
Mahkemenin bu kararı, Başbakan ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın Alevilere yönelik kin ve nefret içeren ayrımcı politikalarının hızından bir şey kaybetmeden devam edeceğini gösteren bir meydan okumadır. Nitekim hem Başbakan Erdoğan’ın karar için “milletimize hayırlı olsun” şeklindeki mesajı, hem de aynı gün, Ankara Adliyesi önünde toplanan binlerce kişiye polisin biber gazı ve tazyikli su ile dört bir yandan saldırması da bu meydan okumaların açık işaretleridir. Madımak Oteli önünde katil sürüsüne bir fiske bile vurmayan ve 35 canımızın yakılmasına fiili olarak izin veren ve sözüm ona bütün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını korumakla görevli “güvenlik güçleri” karşılarında silahsız, sopasız, yalnızca adalet ve kardeşlik isteyen Alevileri bulunca saldırmayı, kadınlarımızı, kızlarımız, gençlerimizi yaralamayı her ne hikmetse görev edinmektedirler. Geçtiğimiz yıl Sivas ve Maraş’ta yaptığımız anma yürüyüşlerinde ve son olarak Ankara Adliyesi önünde yaşanan saldırıların anlamı budur!